Bir çocuğun eğitimi, doğumundan yirmi yıl önce ebeveynlerin eğitimi ile başlar.
Bir çocuğun eğitimi, paradoksal bir biçimde, doğumundan önce, ebeveynlerin kendi eğitimleriyle şekillenmeye başlar. Bu durumda, ebeveynlerin sahip olduğu eğitim seviyesi ve bilgi birikimi, çocuklarına aktaracakları değerler ve hayat dersleri üzerinde belirleyici bir rol oynar.
Hiç kimse bilmediği bir konuyu öğretme aktarma işlemi yapamaz. Ebeveynler de Bilmedikleri, deneyimlemedikleri bir duyguyu çocuklarına veya bir başkasına aktaramazlar. Bu nedenle, ebeveynlik, sadece biyolojik bir olgu olmanın ötesinde, çocuklara hayatın temel gerçeklerini öğretme sorumluluğunu da içerir.
Ebeveyn Eğitimi ve Çocuk Yetiştirme:
Eğitim, bir ailede kucağa alınan ilk çocuğun doğumuyla başlamaz, aslında yıllar öncesine dayanır. Ebeveynler, kendi eğitim seviyeleri, yaşantıları, ve değer sistemleri doğrultusunda çocuklarına rehberlik ederler. Eğer ebeveynler, kendilerini sürekli olarak geliştiren, öğrenmeye açık bireylerse, çocuklarına da aynı tutumu aşılamak daha olasıdır.
Deneyimlerin Aktarımı:
Ebeveynlerin yaşadığı deneyimler, çocuklarına anlatılan hikayeler ve paylaşılan anılar aracılığıyla aktarılır. Bu deneyimler, çocuklara hayatın karmaşıklıklarını, başarı ve başarısızlıkları, sevinçleri ve zorlukları öğretir. Ancak eğer ebeveynlerin sahip oldukları deneyimler sınırlı ise, çocuklar da bu sınırlar içinde büyüyebilirler daha ileri gitmeleri ve gelişim göstermeleri mümkün olmaz. Eğitimsizlik, çocuğun duygusal gelişimini ve özsaygısını olumsuz yönde etkiler.
Öğrenme Tutumları:
Ebeveynlerin öğrenmeye ve bilgi edinmeye olan tutumları, çocuklara örnek teşkil eder. Eğer ebeveynler, sorulara açık bir şekilde yaklaşıp, sürekli öğrenmeye çalışıyorlarsa, çocukları da aynı şekilde meraklı ve öğrenmeye istekli bireyler olabilirler. Eğitim, sadece formel eğitim kurumlarından alınan bir diploma değil, aynı zamanda hayatın getirdiği deneyimlerle kazanılan bir öğrenme sürecidir.
Ebeveynlik ve Sorumluluk:
Ebeveynler, çocuklarını sadece biyolojik varlıklar olarak değil, aynı zamanda karakter gelişimlerine yönlendiren rehberler olarak da görmelidirler. Bu, sorumluluk ve özveri gerektirir. Ebeveynler, kendi eksiklikleriyle yüzleşmeli ve çocuklarına olumlu bir rol modeli olmaya çaba göstermelidir.
Ebeveynler, çocuklarına hayatın çeşitliliğini ve zorluklarını öğretirken, aynı zamanda kendilerini geliştirmeye ve öğrenmeye devam etmelidirler. Unutmamak gerekir ki, bir çocuğun eğitimi, ebeveynlerin köklerinden filizlenen bir ağacın büyümesi gibidir. Güçlü bir kök sistemi, sağlıklı bir gelişim için temel atar.
Dr. Sevil Gülcan GÖREN
Eğitim Yöneticisi / Psikolog /Koç Eğitimci